2015 yılından bu zamana kadar özellikle 2016 yılı Şubat Ayı ile birlikte, kış ayı ortasında olmamıza rağmen mevsim normallerinin çok üzerinde bir ısı artışı yaşadık. Normalde İlkbahar’da görülen bazı çiçekler ve bitki türleri kış ayında görülmeye başlandı. Konuyu meteroloji Genel Müdürlüğüne danıştım. Isı artışının küresel ısınma ve buna bağlı iklim değişikliğine dayalı olup olmadığını sordum.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü Araştırma Dairesi şiddetli kar, yağmur, rüzgar gibi olağanüstü hava olaylarının birbiri ardına tekrar etmesinin ve yıllık sıcaklık artışlarındaki pozitif sapmaların iklim değişikliği ve dengesizliği göstergesi olduğunu belirtti. Aşağıdaki grafikte 1971’den 2015’e kadar olan yıllık ortalama sapma değerlerini gösteriliyor. Yıllık sıcaklığın 1998’den itibaren yükselişe geçtiğini görüyoruz.
2016 Şubat ayının 3’üncü haftasıyla birlikte ülkemizde sıcaklık rekorları kırılmaya başlandı. 2015 yılında benzer olarak gösterilebilecek gözlemler eylül ayının ilk haftasında yaşandı. Bu tarihte de benzer bir durum söz konusu olup, birçok istasyon uzun yıllar gözlemlerine göre rekor değerlere ulaştı. 2016 yılının şubat ayında yaşadığımız bu yüksek sıcaklık değerleri hemen hemen tüm Türkiye’de az ya da çok görüldü ve hissedildi. Afrika’nın kuzeyinden, güneyli rüzgârlarla gelen bu sıcak hava ülkemizi 4-5 gün boyunca etkiledi.
ÜLKEMİZİN 5. EN SICAK YILI 2015
Grafikten de görüldüğü gibi 2015 yılının temmuz ayından aralık ayına kadar aylık ortalama sıcaklıklar hep normallerin üzerinde seyretti. 2016 Ocak ayı normaller civarında görülürken 2015 yılı sıcaklığı da, yıllık ortalamalarına bakıldığında, ülkemiz için gerçekleşen 5’inci en sıcak yıl olarak kayıtlara geçmiştir. Bu durum küresel ölçekte değerlendirildiğinde 2015 yılı en sıcak yıl olmuştur. Ülkemizde bu sürekli artış trendi 2014-2015 Kış mevsiminde de görülmüş olup, 5,4°C ile normallerinin (3,7°C) 1,7°C üzerinde gerçekleşmiştir.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ SÖZ KONUSU
Meteoroloji Genel Müdürlüğü Araştırma Dairesi nihayetinde bölgemizde gözlenen bu tür ekstrem olayların (aşırı sıcaklık ve yağış gibi) frekans ve sayılarındaki artışının iklim değişikliğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilineceğini belirtti.
Çoğu bilim insanı küresel ısınmayı tamamen durdurmak için geç kaldığımızı fakat dünya çapında farkındalık sağlanırsa etkilerinin yavaşlatılabileceğini söylemektedir. Ne yazık ki “küresel ısınma ile mücadele” dünya genelinde yeterli ilgiyi görmüyor. Eğer bu konu ile ilgili olarak acilen düşünmeye ve harekete geçmeye başlamazsak dünya üzerindeki tüm canlı popülasyonu hızla yok olacak. İşte durum bu kadar ciddi !
Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 18.02.2016 tarihli ve 39586082/7246 sayılı yazısı ve eki
Serdar SEZER