Google, uzun zamandır konuşulan Panda algoritmasını 3 Eylül’de tam zamanlı hale getirdi ve bizim SEO çarşısı bir anda karıştı. Panda Algoritması, sıralamada yükselmeyi gerçekten hak eden siteleri ön sıralarda konumlandırırken, türlü Ali Cengiz oyunlarıyla iyi konum sahibi olan siteleri ise cezalandırdı. Sıralamada gerileyen kurumsal sitelerden bazıları da şirketlerinin Milyonlarca Dolar değerinde olduğunu iddia eden ve sektörde başı çeken Türk sermayeli SEO firmalarıydı. Tabi onlardan hizmet alıp avuçlarına dünya kadar para döken şirketler de aynı sorunu yaşadı. Bu firmaların isimlerini açıkça söylemeye gerek yok sanırım. Oysa ki bu arkadaşlar diz boyu ukalalıkla “rakipsiz” olduklarını iddia edip, türlü boyalı pazarlama tezgahlarıyla yeni müşteri ve servet kazanırken, bizim gibi işi kuralına uygun olarak yapan butik SEO‘cular* yeni müşteri taleplerine olumsuz dönüş yapıyordu.
YÜZLERCE SEO MÜŞTERİSİNİN GÖZÜNÜ BOYAMAK
Peki biz de aynı anda 50 ya da 100 müşteriye SEO hizmeti veremez miydik? Tek amacımız “onları yolmak” olsaydı elbette verirdik. Sözde büyük SEO firmalarının yaptığı gibi yüzlerce blog ve haber sitesinden oluşan paravan bir yapıda, yüzlerce anahtar kelimeli bağlantıyı paylaşır keyfimize bakardık. Neden Yapmadık? Çünkü günün birinde Google Algoritmasını kandırmanın bir bedeli olacağını biliyorduk. O yüzden “mantık” ve “emek” çizgisinden hiç ayrılmadık. Sonuçta onların çalışma yaptığı siteler uçarken, bizimkiler ise hala dimdik ayakta. Yakın zaman içerisinde bu firmaların siteleri tekrar eski konumlarına gelecektir. Çünkü her Google algoritma değişikliği bir süre sonra tekrar spamcıları tepeye çıkarır fakat bu hep böyle devam etmeyecek. Bu sözde Seo ajanslarının en küçük değişiklikte bir süreliğine de olsa yerle yeksan hale gelmeleri, çalışmalarının büyük oranda “backlink kasma” üzerine kurulduğunun göstergesidir. Böyle bir SEO çalışmasını 10 dakikalık eğitimle herkes yapabilir. Ajanslara servet ödemeye gerek yok !
SEO KONUSUNDA TALKINI VERİP SALKIMI YUTTULAR
SEO, tematik workshop’larda saçma sapan yabancı terimlerle, ABD aksanıyla yaya yaya anlatılan içi boş kelimelerden fazlası olmadı sayelerinde. Anlattıkları hiçbir şeyi yapmadıkları da ortaya çıktı. Özetle yıllarca “hoca verir talkını, kendi yutar salkımı” durumu yaşandı. Meğerse sistemin açığından faydalanıp herkesin yapabileceği tekniklerle işleri döndürmüşler.
Sadece SEO sektöründe değil hemen her sektörde işimiz gücümüz hackerlik. Hack sadece bilişim dünyasında kullanılan terim değildir. Aslında sistemin açıklarını bulup ondan faydalanmak demektir. Ülkemizde ustasından, işçisine, amirinden, memuruna kadar herkesin bu konuda maşallahı var. Artık seocularımız da eklendi.
Bir işi nasıl ülkem, ulusum ya da insanlık için daha iyi yapabilirim? diye düşüneceğimize, en az çalışmayla en çok parayı nasıl kazanırız? diye düşünüyoruz.
Acilen bu kafayı değiştirmemiz lazım.
Butik SEO, bir uzmanın bir seferde en fazla 3 ana site ve 12 anahtar kelime üzerinde faaliyet gösterdiği SEO çalışmasıdır. Gerçek SEO çalışması; emek, zaman ve sürekli analiz yapmayı gerektirir.